Bahar Geldi Gelecek- İsmail SARICA

BAHAR GELDİ GELECEK

İsmail SARICA

Cemreler önce havaya düştü. Ardından suya, torağa. Karlı dağlar eriyecek. Kar Toros’ların yücelerine çekiliyor. Akdeniz ve Ege kıyılarını zambak yeşili sarmış. Etekler çiçeğe durmuş. Phaselis’de zambaklar neredeyse denizden su içiyor. Keçiler yamaçlara yayıldı. Kuş sesleriyle ışıdı sabahlar. Poyraz eskisi gibi soğuk esmiyor. Besbelli ki artık bahar geliyor.!

Bazen bir yağmur gelir, bardaktan boşanırcasına ortalık sel oluyor… Şimdi geçmiş günlerdeki gibi uzun sürmüyor. Bir yağıyor, bir açıyor. Şu günlerde hava günlük güneşlik, limonata gibi.. Güneş içinizi ısıtıyor. Börtü böcek ortaya çıkmaya başladı. Makiliklerin rengi değişiyor.

Kocayemişler çiçekleniyor. Yabani Mersinlerde kıştan kalma kara kuru yemişler… Yabani zeytinler tümden dökülmüş. Meşelik Köyü’nde kalabilen meşeler de yakında güverecek. Milas Ovasını bir yeşil almış. Yazın kara üzümünü yediğiniz Tarım işletmesinin bağları bahara hazır. Şu filiz süren mersin tam da duvarın dibinde bitti. Yeri değişmeli, yoksa zamanı geçti mi? Yamaçtaki mersinin yavrusu bu. Meyvesi mis gibi kokar. Mersin hakkında şifalı söylentiler çoktur. Zaten buralar şifalı otlar diyarı, İlhan Berk kitabında yazmadı mı? Ne çok kitap çıkıyor okunacak. Seçici olmak gerek. Hangi birine yetişir zaman. Üstelik ortalık bu kadar güzelken, üstelik bahar geldi, gelecekken!

* * *

Aydın’ın Çine’siyle Muğla’nın Yatağan’ı ve Doğu – Batı Menteşe Dağları arasında bir taş cenneti var. Hakkın hikmetini göreceksin! Durup hiç değilse taşlara dokun, bir fotoğraflamalısın. Aşabilirsen taş cennetini, Bafa gönlüne doğru ineceksin. “Yaşamak güzel şey be kardeşim” diyeceksin. Erteleme artık, biraz da acele et! Zaman su gibi akıyor. Geçmişe bakıyorsun, dün gibi. Dünyanın işi bitmiyor. Elin toprağa değsin, ağaca dokunsun, çiçeği sevsin! Şöyle bırak kendini filiz yeşiline! Bafa zeytinliklerine uzan. Ne günler görmüş dünya, ne hızlı geçmiş zaman. Bodrum’a girmeden önce Halikarnas Balıkçısı ile karşılaşacaksın. Sana kocaman bir “Merhaba” diyecek. “Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin, sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler. Akıllarını hep Bodrum’da bıraktılar gittiler” demiş. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı.

Cevat Şakir’in “Mavi Sürgün” gittiği Bodrum bu Bodrum değil. 1970’lerdeki Bodrum’umuz bile hiç değil! Yine de betonlaşma yığını değil. Yine de çok kata izin verilmedi “Yine de Bodrum” demek çok yanlış değil.

Bodrum’da, Milas kıyılarında alı al, anemonlar açmış. Karabaş otları çiçeğe durmamış daha. Bir tür lavanta bu karabaş otları. Eski sandıklarda çamaşıra koku verir.

Ankara Bozkırları’nda da günün batışı hoyrattır doğrusu.! Bütün görkemiyle çarpar seni. Ve Haydarpaşa Lisesi’nin gökdelen pencerelerinden ince minareler arasından batan güneşe ne dersin? Ve Kefken’de, Kerpe’de, Sinop’ta, Batum’da, Karadeniz’de nasıl inerdi akşamlar denizin kızılına? Burada da götürüyor seni eski zamanlara. Hele de o akşam vakti, bir sultaniyegâh taksimi dinliyorsan, bir hüseyni tutturmuşsan, nasıl hatırlamazsın İstanbul’u, Boğaziçi’ni?

Burada da bir Boğaziçi var. Milas’tan Bodrum’a giderken sağında kalır bir dalyan. Eski Tuzla. Köyün eski adı da Tuzla idi. Dörttepe’den kopup muhtarlık olunca Boğaziçi dediler… Dalyan bir kuş cenneti. Öbek öbek flamingo sürüleri, yani allı turnalar.

Boğaziçi’nden karşılara deniz sütliman. Misalleri denize vurmuş olan kooperatif “Site”leri, Kıyıkışlacık Köyü’nden ayrı dünyalar. Tepelerin ardı Zeytinlikuyu. Mustafa Küpçü orada da hemşehriler çok diyor.

Güllük Körfezi’nde balıkçı tekneleri; mercan, çipura, levrek, kefal, dil, ille de barbunyası, tekiri. Balıkçıların gece ışıklarında yanıp sönen deniz fenerleri. Her şey durmuş sanırsın, sadece fenerler çalışır gibi. Çıt çıkmıyor geceler boyu. Ta ki ıldır ışık olana, yani sabaha kadar. O zaman başlıyor kuş sesleri. Biraz sonra o kuş begonvilin ince dalında sallanacak. Güneşte ısınacak. Kandıra’dan getirilmiş gül, bir boy daha atacak. Goncasına hasret sizi bekleyecek. Bahar geldi, gelecek! -İsmail SARICA

One thought on “Bahar Geldi Gelecek- İsmail SARICA

  1. Ne kadar güzel ifade etmişsiniz içinizdeki bahar beklentisini ve coşkusunu. Tebrikler üstadım. Emeklerinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir