Psikolog Dr. Pınar AYDOĞDU ARSLAN
‘’ Çocuklukta, babanın koruyuculuğuna duyulan ihtiyaç kadar güçlü başka bir ihtiyaç düşünemiyorum ‘’
diyen Sigmund Freud, babanın koruyuculuğunu çocuğun yaşamında ne kadar da büyük bir öneme sahip olduğunu açıkça anlatıyor.
Bugun Babalar Günü olması sebebiyle Babaların Ruh Sağlığı üzerindeki etkilerini kaleme almak istedim…
Baba ile sağlıklı bir ilişkisi olan babasından ilgi sevgi ve destek gören çocuk ilerde hem akranlarıyla hem yetişkinlik döneminde basarılı bir birey olma yolunda ilerler. Anneler sadece kız çocukları için, erkekler sadece erkek çocuklar için rol model değildir elbet. Çocuklar ilk tanıştıkları aile içersinde bir babanın bir annenin nasıl olacağını ve insanların birbirlerine nasıl davranacağını öğrenir. Babanın iletişime açık olması, ilgili olması evin sorumluluklarında görev alması önem arz eder.
Yapılan araştırmalar babaların çocuklarıyla geçirdikleri zaman kalitesinin baba – çocuk ilişkisini iyileştiren önemli bir faktör olduğunu ortaya koymuş. Çoçuğun psiko –sosyal gelişimi açısından bakımı konusunda ilgili ve duyarlı olan sorumluluk alan babalarla büyüyen çocuklar yetişkinlikte akademik alanda başarılı, sosyal alanlarda ise kendilerini en iyi şekilde ifade etme yeteneğine sahip, uyumlu, kararlarının arkasında durabilen bireyler olarak ortaya çıkıyor. Ailede babanın pozitif desteği anne çocuk baba üçlüsünde filizleniyor ve gittikçe daha da güçleniyor. Bu duygu çocukta kendilik algısının oluşumunda, özgüvenin, kendine olan saygısının artmasına sebep oluyor. Dolayısıyla güven veren bir baba tutumunun etkisi, çocuğun hem bireysel açıdan hem toplumsal açıdan sağlıklı gelişimin tamamlanmasına ışık tutuyor.
Özellikle yakınlık göstermeyen babanın kız çocuklarında yetişkinlik döneminde daha az güvenilir olma ve ikili ilişkilerin iletişiminde problemler yaşadığı görülebiliyor. Babaları uzakta olan veya yanlarında olmasına rağmen babalarından yakınlık hissedemeyen çocuklar bu boşluğu başka şeylerle kapatmaya çalışıyor.
Baba sevgisinin koruyucu güçlü bir kalkan olduğu hiç şüphesizdir. Fiziksel olarak yan yana olamasa da, bir baba eğer o koşulsuz sevginin tohumlarını ekmişse çocuğunun yüreğine ve bunu her fırsatta her koşulda göstermişse, babanın olmadığı ortamlarda örneğin vefat etmesi, şehir dışında yaşaması ve çocuğun başka bir yerde okumak için evden ayrılması gibi durumlarda, baba ilgisini, sevgisini, desteğini tıpkı yanındaymış gibi hissedecek ve bu duygudan beslenmeye devam edecek olması kıymetli bir hal alıyor.
Korkutan çekinilen bir baba değil Çok sevilen sayılan değer gören bir baba olabilmek için;
*Çocuğunuzla konuşun temasta olun iletişime geçin. Günlük olaylardan konuşun, istişare yapın. Amacınızın onu oyalamak değil onunla zamanı paylaşmak olduğunu, duygu aktarımı yapmak olduğunu unutmayın. Bunları yaparken cep elefonu, bilgisayar TV gibi dijital aletlerin bu zamanı bölmesine zamanınızdan çalmasına izin vermeyin. Çocuğunuzla birlikte zihinsel, fiziksel, duygusal, sosyal gelişimine katkı sağlayacak eğitici öğretici ve yaratıcılık duygusunu geliştiren aktiviteler yapın. Ergenlik döneminde sürekli öğütler içeren konuşmalar değil onu destekleyici her zaman ne olursa olsun yanında olacağınızı ifade eden cümlelerle sohbet edin. İyi bir dinleyici olduğunuzu gösterin. Size güvenmesini sağlayın.Çocuğunuzun sosyal faaliyetlerinden arkadaş ilişkilerinden ve diğer etkileşimlerinden haberdar olun ve ilgili davrandığınızı belirtin. Sizden korkmaksını çekinmesini sağlamak yerine ona güven duyduğunuzu belirtin ki o da size güvensin ve sağlam adımlarla ilerlesin.
Öyleyse anneler eşlerinin babalığa özgü normların rollerin farkında olmalı ve çocuğun eğitiminde ona daha fazla yer ayırmalı. Babalar bu zorlu yolda emek zaman ve enerji vererek hayatlarının en anlamlı kısmını yani baba olmanın lütfunu farkına vararak tadını çıkarmalı. Evlatlarınızla top oynamak bisiklete binmek balık tutmak, beraber yağmuru seyretmek, beraber film ya da maç seyretmek, beraber sofra hazırlamak gibi ona ayırdığınız zamanlarda evladınızın kalbine giden bir çok duyguyu en derin en parlak ve ulvi bir şekilde işleyeceğinizi asla unutmayın….
Bu vesileyle;
Tüm babalarımızın, baba adaylarının en içten kalbi duygularla ‘’Babalar Gününü‘’ kutluyorum. Ahirete intikal edenlere Rabbimden rahmet diliyorum.
Her zaman, her daim bana ve aileme çok mükemmel bir baba olan, yaşamın güzel duygularını, güveni, sevmeyi sevilmeyi, saygıyı, çalışkanlığı aşılayan “ Yaratılanı severiz, Yaradandan ötürü ” inancını benliğime işleten, her zaman şükretmeyi öğreten, geleni kapısından çevirmeyip herkese şifa olmaya çalışan Hakkın Rahmetine kavuşan Dünya Güzeli Canım Babam İbrahim AYDOĞDU ‘yu rahmetle ve dualar ile anıyorum. Başta sevgili eşim İbrahim ve kıymetli ağabeylerim Levent, Selvet, Bülent ve Erdim’in Babalar Gününü Kutluyorum…
Nice sağlık afiyet içinde evlalarımızla birlikte Babalar Günlerine kavuşmak dileğiyle…Sevgiler..
Psikolog Dr. Pınar AYDOĞDU ARSLAN