SEVGİ VE SAYGI
Sözlerime herkesi sevgi ve saygı ile selamlayarak başlamak istiyorum.
Nice kıymetli taştan, mal mülkten daha kıymetli bu iki kelime; sevgi ve saygı. Bu değerleri kaybettiğinde insan yalnızlığını fark ediyor ve hayatın hiçbir tadı kalmıyor. Hal böyle olunca da ne o kıymetli para ne boğazdaki yalı, nede son model Ferrari sana sevgi ve saygının verdiği hazzı vermiyor.
Gerek hayat telaşı deyin gerek mecburiyet maalesef bu iki değere günümüzde eskisi kadar önem verilmiyor. Patronunu mecburen sayıp sevmeyenler olduğu gibi, arkadaşını komşusunu sevmesine rağmen gerekli saygıyı göstermeyenler sınırı koruyamayanlar oldukça fazla. Halbuki bu ikili yan yana olunca anlamlı bir bütün oluyor.
- Saygı düzenin anahtarıdır. (Mustafa kemal ATATÜRK)
- Bizi insan yapan saygı ve sevgimizdir. (SebuhiQuluzade)
- Büyüklerine saygı göstermeyen, küçüklerimize şefkat göstermeyen bizden değildir. (Hz. Muhammed (sav.))
- Sevgi, dostlara saygılı olmakla güçlenir. (Hz. Ali (r.a))
Eskiden küçük büyük ayırt edilmez kimse birbirinden saygısını esirgemezdi. Çocukluğumdan hep gülümseyerek hatırladığım Hacı Vahit amca Allah (c.c.) nur içinde yatırsın bize o yaşlarımızda saygı ve sevginin ne kadar önemli olduğunu öğretmeye çalışıyormuş meğer. Vahit amca köy kahvesinde bizi etrafına toplar anılarını anlatır cebinden çıkardığı yemişlerden ikram ederdi. Ondan bir şeyler daha dinleyebilelim diye ağzının içine bakardık. O da bizimle beraber çocuk olur hatıralarını hikayeleştirerek anlatırdı. Evden getirdiği testinin içindeki su bitince de yarışma düzenlerdi. Bizse hızla testiyi doldurup gelmeye çalışırdık ki akşam olmadan bir hikaye daha dinleyebilelim.
Gelelim günümüze. Ne büyüklerde öğüt verebilecek sevgi kaldı. Ne de küçüklerde sabırla hikaye dinleyecek saygı. Herkes kendi köşesine çekildi kendi içinde yaşar oldu. Bu duruma bir son vermeliyiz. Büyükler hayattan edindiği dersleri küçükleriyle paylaşmalı, aynı zamanda küçükleri de dinlemeli her şeyin en iyisini doğrusunu ben bilerim demeden. Değerlerimiz elden gitmeden bu konuya biran önce el atmalıyız. Yoksa ne çocuklar bizler gibi sokaklarda eğlenerek büyüyecek, ne yaşlılar güven içinde yaşayabilecek.
Büyük küçük zengin fakir ayırmadan herkesi birey olarak görmeli saymalı ve sevmeliyiz. Adaletli ve huzurlu bir yaşam istiyorsak kaybettiğimiz bu değerleri hızla geri kazanmamız gerekiyor.
Sevgi, saygı, hoşgörü ve bütünlüğün korunması temennisi ile;
Herkese güzel bir ömür diliyorum.
Ben Hamza Tüfenk. Kabaağaç doğumluyum. Evliyim ve iki erkek çocuk babasıyım. İlkokula kabaağaç köy okulunda başladım. Ortaokulu Zafer İlköğretim okulunda, liseyi de çok programlı lisede okudum. Kocaeli üniversitesinde elektrik bölümünü, Eskişehir Anadolu üniversitesinde işletme fakültesini bitirdim. 2005-2008 yılları arasında Sedaş’ta çalıştım. 2008 yılı itibariyle Türk Telekom A.Ş’de yönetici olarak çalışıyorum. Memleketime ve vatanıma hizmet etmekten çok mutlu ve gururluyum.