SINAV –    Psikolog Dr.Pınar AYDOĞDU ARSLAN

SINAV KAYGISI

Eğitim  Öğretim Döneminin sonuna yaklaştığımız  şu  günlerde  danışanların  ve ebeveynlerin en çok   muzdarip  olduğu konulardan biri de elbette sınav kaygısı. Özellikle LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrencilerde aktif olan ve günlük rutini bozan bu duruma ışık tutmak istedim .

Sınav kaygısı, öğrenilen bilgileri sınavda unutmaya, işlevsel  bir şekilde kullanılmasına engel olan kaygı durumudur. Öğrencilerin sınava yüklediği anlam, sınavla ilgili sahip olduğu şemalara bağlı olarak sınav kaygısı oluşabilir. Başarıyı azaltan olumsuz etkileyen   yoğun bir kaygı, endişe ve korku durumudur. Kaygı, normalde herkesin yaşayabileceği bir duygu olmasına rağmen gelişimi devam eden çocuklar ve gençlerin mücadele etmesi daha zor ve sancılı olabilir.

Birçok nedeni olmakla birlikte başlıcaları; gerçekçi olmayan düşünce şekillerine sahip olma, aile ve çevrenin beklentileri ve baskısı ,mükemmeliyetçi kişilik yapısı, rekabet duygusu, yeteri kadar sınava hazırlık yapmamak, çalışılacak ders yükünün fazla olması ve bunun altından kalkamaması, öğrencinin kendine uygun doğru çalışma stratejisini bulamamış olması, önceki başarısızlıklar, sınavın hayattaki başarının tek kriteri olarak algılanması şeklinde sıralanabilir.

Sınav Kaygısı Belirtileri, fiziksel, zihinsel, duygusal olarak sıralanabilir. Fiziksel belirtiler arasında yorgunluk ve halsizlik  durumu,  mide bulantısı, bağırsak rahatsızlıkları, baş ağrısı, kalp çarpıntısı, titreme, terleme, uyku düzensizliği, yemek bozukluğu şeklinde sıralanabilir. Zihinsel belirtilerde  sürekli kendini eleştirme, sınavda ya da öncesinde kötü bir şey olacağı korkusu, sınavdan önce hastalanırsam ya da sınavda bayılırsam korkusu, öz güven eksikliği, kendini yetersiz ve değersiz görme, dikkat ve konsantrasyon eksikliği, odaklanamama, kavramları hatırlamada güçlük çekme, düşünceleri organize etmede güçlük çekme, zihinsel gücün zayıflaması görülebilir. Duygusal belirtilerde  ise  huzursuzluk, endişe, tedirgin olma, panik hali,  sinirli ve öfkeli olma, depresif ruh hali, sürekli ağlama hissiyatları yaşanabilir.

Peki neler Yapılabilir ?

Sınav kaygısı ile başa  çıkabilmek  için  öncelikle kaygıyı  bastırmamak onun varlığını kabul etmek gerekir. Problemin Temelinde neler  olduğu tespit edilmeli ve o sorunlar üzerinde çözüm odaklı olmak en mantıklısıdır.  Öğrencinin gerçekçi olmayan inançlarını sorgulamak ve onları başka bir perspektiften ele almak gerekir. Öğrencinin yeterli ve yetersiz olduğu kısımları belirleyip geliştirilmesi  ve çalışılması gereken alanlara yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri ve dikkatini başka noktalara odaklama tekniklerini kullanarak kaygı ve korku kontrol altında tutabilir. Öğrencinin yapabileceği şeylere odaklanması, sınav sonucunun dünyanın sonu olmadığı, başarısızlığın daha çok çalışmak gerektiği anlamına geldiğini düşünmesi gerekir. Sınava çalışmak için kısıtlı zaman kaldıysa bile  zamanı etkili kullanmaya ve daha çok puan getirecek olanlara ağırlık vermeye yönelmek en doğru karar olacaktır.

Sınav Öncesinde Neler Yapılmalıdır ?

Beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir. Zaman yönetimine dikkat edilmeli, çalışma son güne ya da son  geceye bırakılmamalıdır. Kriz anında rahatlamak için ne yapılacağı bilinmelidir, böylece daha güvende hissedebilirsiniz. Sınavdan bir iki gün önce gündelik hayatta değişiklik yapılmamalıdır. Sınava boş bir mideyle gitmemelisiniz.

Sınav Anında Neler Yapılmalıdır?

Negatif ve olumsuz düşüncelere karşı olumlu alternatifler düşünmeye çalışılmalı, rahatlama tekniklerine (nefes egzersizi) gibi başvurulmalı, kontrolün sizde olduğunu ve kaygınızı azaltabildiğiniz zaman sınava odaklanabileceğiz düşünülmeli ve cevaplanabilecek sorulara   öncelik verilmelidir.

 Aileler Ne yapmalı ?

Aileler, çocuğunu başkalarıyla, arkadaşlarıyla, aile üyeleri içindeki akranlarıyla  kıyaslamamalı, deneme sınavı ya da test sonuçlarına göre olumsuz yorumlar yapmamalıdır. “Az çalıştın”, “sınavı kazanamayacaksın” gibi eleştirilerde bulunmamalıdır. Öğrencilerin sınav kaygısı yaşamasında önemli bir etken de ailelerin beklentisi ve toplum   baskısıdır. Ailelerin çocuğunun yeteneklerine ve ilgilerine saygılı olması gerekir. Çünkü her çocuk özeldir ve biriciktir. Herkesin kendine özgü yetenekleri farklılıkları ve farkındalıkları vardır.

 Sınav başarısını, hayat başarısının, iyi insan olmanın, iyi evlat olmanın tek kriteri olarak görmemelidir. Ailenin beklentilerini gerçekçi bir düzeye indirmesi gerekir. Bu süreçte çocuğa güven ve sorumluluk vermeli, yüreklendirici davranmalıdır.

Eğer  sınav  kaygısı,  depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu  gibi bir çok ruhsal bozukluğa sebep olmuşsa,  ebeveynlerin bu durumu ivedilikle fark etmesi  ve bir uzmandan destek alması önem  arz etmektedir.

Tüm bu bilgiler ışığında, sınava girecek tüm öğrencilere ve danışanlarıma başarılar diliyorum. Hedeflerinize ve hayallerinize afiyetiyle kavuşmanız dileğiyle Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Dualarımız sizinle olacaktır. Sevgi ve saygılarımla…

                                                                                                                PSİKOLOG

                                                                                                Dr. Pınar AYDOĞDU ARSLAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir