KIRIM’DA SÜNNET ŞÖLENİ-Abdullah KÖKTÜRK

   KOCAELİ KIRIM TATARLARI DERNEĞİ tarafından, Kırım’da sünnet şöleni etkinliğine bizde davet edildik. Bu Sünnet merasimi de yine kalabalık bir heyetle gerçekleşti.

   Kırım’daki sünnet cemiyetinin ağırlığı yine İbrahim ARACI Bey ve ailesine aitti.

   Nihayet, sünnet etkinliğinin yapıldığı yere heyetle birlikte gittik. Sünnetin yapıldığı alan ise, kısmen ağaçları da içinde barındıran geniş ve düz bir çayırlıktı.

   Söz konusu alanını, sünnet çocuklarının aileleri, çocuklar ve diğer davetlilerinde iştirak ettiği kalabalık bir topluluk oluşturmuştu. Öbek, Öbek yer sofralarına oturulmuş, programı takip ediyorlardı.

   Hatta bazı sünnet çocukları da, güne ait kıyafetleri ile ata binmiş, aileleri tarafından Çayırda tur attırılıyordu.

   Bu tören alanın içindeki kocaman bir ağacın altında, büyük bir kazan ve başında aşçılar, protokol üyelerinin gelmesini sabırsızlıkla bekliyorlardı.

   İbrahim Aracı Bey başta olmak üzere, bizlerinde hazır bulunduğu heyet pilav kazanının başında toplandık. Burada kısa konuşmalardan sonra, dualar eşliğinde nihayet kazanın kapağı, hayırlı olsun ve bereketli olsun sözleriyle açıldı.

   Kapağın altında kazandaki yemeğin kokusu ve görünüşü de, doğrusu çok nefisti.

   Bu yemek ise, çok güzel pişirilmiş bir ÖZBEK PİLAVI’nın ta kendisiydi.

   Nihayet çayıra yayılmış ve yer sofralarına oturmuş yemek bekleyenlere pilavları dağıtılmaya başlandı.

   Açış konuşmaları yapıldı. Afiyet olsun denilerek de yemekler sofralara dağıtılmaya başlandı.

   Bu arada, bizlere de, misafir belediye başkanı olarak bir selamlama konuşması yapmamız istendi.

   Mikrofonu aldım, başladım konuşmaya. Konuşmam devam ederken kalabalığın arasından Ayşe abla dedikleri yaşlı bir kadının hışımla ve öfkeli bir vaziyette bana doğru geldiğini gördüm.

   Yanıma gelerek ‘’Başkanım müsaadenizle mikrofonu bana verir misiniz’’ dedi. Vermekten başka da yapacakta bir şeyim yoktu zaten.

   Ve Ayşe ablaya mikrofonu verdim.

   Başladı konuşmaya Çayırda herkesin duyacağı bir şekilde öfkeli ve sert bir konuşmayla. ‘’ARANIZDA GEZİYORUM, BAKIYORUM RUSÇA KONUŞAN KENDİNİ BİLMEZLER VAR. YAZIKLAR OLSUN SİZE. EĞER ŞU ANDAN İTİBAREN, RUSÇA KONUŞAN BİRİNİ GÖRÜRSEM, O DİLİ KOPARIRIM. BİZ TÜRK’ÜZ TÜRKÇE KONUŞACAKSINIZ. NEYİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ, DİL BİR MİLLETİN KALBİDİR, KALP DURUR VE YOK OLURSA DA, O VÜCUT ÖLÜR’’.

   Ayşe abla birazda rahatlarcasına sözlerini bitirmiş oldu. Ve bana dönerek de ‘’Başkanım buyurun diyerek’’ mikrofonu bana uzattı. Bende günü kucaklayan kısa ve öz bir konuşma yaparak, sıramı savmış oldum.

   İyide, peki, kim bu Ayşe abla?

   O Çağdaş bir NENE HATUN’un ta kendisiydi.

   O yaşlı haliyle, öncü lider olarak Kırımda, Ukranya da, Rusya da, Avrupa da, hatta Amerika’da Kırım davası için mücadele eden AYŞE SEYİD MURADOVA’ dır. Kendini iyi yetiştirmiş, cesur ve kararlı duruşu ile saygı duyulan bir insan, bir abla, bir HAYME ana… (Rabbim uzun ömürler versin, halen hayatta)

   Aynı zamanda bu Ayşe abla, kendi imkanları ile MERHAMET EVİ (huzur evi) açmış. Yaşlı ve yalnız kadınlara, analara hizmet vermeye de devam ediyor. Bizde heyet olarak, bu merhamet evini ziyaret ettik. O fedakarane çalışmalarını gördük. Ablamızı takdir ve tebrik ettik.

   Şahit olduğumuz bu sünnet şöleninde, 166 çocuk sünnet edildi. Giydirildi, hediyeleri verildi. Tabi ki bu hayırlı hizmetin yükünü yine ağırlıklı olarak, ARACI ailesi üstlendi ve yüz akıyla yerine getirdi.

   Bu hizmetler, bu faaliyetler, Kocaeli Kırım Tatarları derneği öncülüğünde 2006’ yılında başladı. 2015 yılına kadar, sünnet düğünü ve kurban yardımları olarak, yılda iki defa kırıma gidilerek devam etti.

   Ta ki, Rus işgaline kadar. Rus işgalinden sonra maalesef bu hizmetler sekteye uğradı. Hatta Kırım’a gitmek zorlaştı. Önceden İstanbul’dan Kırım’a 45 dakikada gidilirken, şimdi bu yol kalktı. Ancak Moskova üzerinden gidile biliniyor. Oda engellerle dolu bir yolculuk. Ehh tarih bu. Gün gelir, Karabağ da olduğu gibi taşlar belki bir gün yerine oturur. İşte o zaman bizim bir parçamız olan bu insanlar, sürgün, çile ve ızdıraplardan sonra yüzleri gülecek hale gelir ve Karadeniz Gölümüz olmaya devam eder.

27 Eylül 2023

Abdullah KÖKTÜRK

3 thoughts on “KIRIM’DA SÜNNET ŞÖLENİ-Abdullah KÖKTÜRK

  1. Yüreğinize sağlık…Ayşe ablamıza,Ayşe ablamızın söylediklerinin şiarı üzere olan her kim varsa onlara Rabb’im sağlık sıhhat ve yollarında tez zamanda muhaffakiyetler nasip etsin…Ayaklarına taş değdirmesin…
    Anılarınız elbette güzel ancak son paragrafınızdaki kavli dua dilek ve temennileriniz daha güzel…
    O hedef çerçevesinde bilinçli ve kararlı şekilde yürümek gerek…
    Toplumun her bir ferdinin eğitim ve sistem ( Gelişmiş bir topluma ait her türlü değer…) yönünden katkıları ile çok zor değil ama..
    Günümüz koşullarında…
    Olur/Olacak inşaAllah…

  2. Abdullah Hocam Teşekkür ederim. Hala Bazı etkinlikleri Kocaeli Kırım Tatar derneği olarak yapmaya gayret ediyoruz. Maalesef yazdığınız gibi çok sıkıntılı ulaşım imkanlarına rağmen bağları koparmama gayretindeyiz. Sizinde yardım ve hatırlatmalarınız her zaman çok destek olmuştur.
    Tüm hatırlayan, hatırlatan, el ve gönül veren dostlara Teşekkür ederim.

  3. Değerli kardeşim, çalışmalarınızı takdir ediyorum.Bu konularda bilgilendirmeniz bizleri ziyadesiyle bahtiyar ediyor.Başarılarınızın devamı dileklerimle sağlıklı günler diler, selam ve saygılarımla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir