KARPUZ DENİLİNCE,
ilk akla gelen illerimiz Adana, Diyarbakır idi.
Bu gün KARPUZ dediğimizde KANDIRA akla geliyor,
Kandıra KARPUZUNUN damak tadı hatırlanıyor,
Mevsimi geldiğinde çokça anılıyor ve konuşuluyor,
Olsada bir Kandıra Karpuzu kessekte yesek deniliyor dost sohbetlerinde,
Kandıra Karpuzunun tadını bilenler.
Metropol şehir olan İstanbul’un en lüks semtlerinde ki en lüks manavların da Kandıra Karpuzuna özel yer ve önem verildiği bilinmektedir,
Bu gerçeğe rağmen bu değerimize sahip çıkamaz hak ettiği değeri veremez üreticinin ve tüketicinin yanında olamaz isek, bu bizim ayıbımız olsa gerek,
Bu kadar ivme yakalamışken bunu fırsata çevirmek adına, üretim tekniğinden pazarlama tekniklerine varıncaya, üreticinin ve Tüketicinin memnun olacağı sistemi kurmak, aromasını bozmayacak karpuzun, ekim alanları belirlenmeli, ilimizin, İstanbul’un gerekirse Adana ve Diyarbakır’ın tezgahlarında Kandıra Karpuzunun görünmesini sağlamak yöneticilerin boynunun borcudur.
Böyle bir değer, kara düzen yöntemlerle üretilmemeli ve tüketiciye markası değerinde sunulmalıdır.
Sezonun son KARPUZU olan KANDIRA KARPUZUMUZ ilçemizin ekonomisine önemli bir katma değer katmakta,
İlçemize gelen misafirlerin ilçe merkezine uğramaları adına, ilçe merkezinde, merkezi noktalarda karpuz satın alımları belirlenmeli ki ilçe merkezinde de bir hareketliliğe vesile olunmalı,
Teşvik anlamında KARPUZ festivali düzenlenmeli,
Aromasından bozmadan Kilosu,
Dönüm başı üretim miktarları göz önünde bulundurulacak yarışma neticesinde,
İyi üreticiler ödüllendirilmeli,
Yeni sezonun bereketli geçmesi,
İlçemizin değerine değer katması temennisi ile,
ÜRETİCİLERİMİZE SELAM OLSUN,
Ne mutlu köye köylüye hizmet edene,
Ne mutlu hizmeti ibadet bilene,