Son yıllarda pandemi ile birlikte tüketim çılgınlığı yaşamaya başladık.Evde hapis kaldığımız günlerde sürekli alışveriş yaptık.Habire yiyip içtik.Bir de teknolojinin getirdiği kolaylıklar ve rahatlıklar sayesinde,yerimizden kalkmadan devamlı olarak sipariş verdik ve alışveriş yaptık.
İletişim teknolojilerinin gelişmesi sayesinde tüketiciler çok rahat bir yaşam biçimine kavuştu. Ama maalesef insanların ruh sağlığı olumsuz etkilendi.Çünkü insanların tüketim çılgınlığında çok büyük oranda artışlar oldu.Tuketiciler alışveriş bağımlısı oldu çıktı.
Alışveriş bağımlılığı, alkol gibi,sigara gibi,uyuşturucu madde bağımlılığı gibi ciddi bir bağımlılık çeşidir.Teknolojinin ve İletişimin gelişmesi sayesinde tüketicilerin daha fazla alışveriş yapmaları için topluma sürekli tüketim duygusu aşılanmaya çalışılmaktadır.Ve satıcılar bu konuda oldukça başarılı da oldular.
Satıcı firmalar sürekli reklam yaparak ve tüketimi arttırmak için farklı yöntemler kulmaya başladılar;Psikolojik yöntemleri kullanarak,ayrıca internet alışverişinin sağladığı kolaylıklar ve hızlı bir şekilde sipariş verme imkanları,ayrıca nakit para kullanımı olmadan kredi kartları sayesinde bol bol tüketmeye başladı. Ve böylece tüketim çılgınlığı yaşamaya başladık.
Aslında söz ettiğimiz tüketim çılgınlığının ana nedeni ruhsal açlık duygusu ve doyumsuzluk duygusudur.Ne ruhumuz, ne de gözümüz doyuyor.Bir türlü doymuyor ve hiç bir şeyle yetinmiyoruz. Hani derler ya “Toprak doyursun gözünü “…
Öyle bir hale geldik ki,maalesef bu tüketim çılgınlığı günümüzde hem toplumsal,hem de bireysel depresyona ve aşırı strese sebebiyet verdi.Toplumda bir çok insan depresyon ilaçları kullanmaya başladı.
Toplum olarak bir an önce bu tüketim çılgınlığından kurtulmak zorundayız.Ama bu o kadar kolay olmayacaktır.Çünkü insanların alışkanlıklarını değiştirmek o kadar kolay değil.
Bu arada işin acı ve ilginç tarafı, insanlar tüketim çılgınlığı yüzünden hasta olurken,satıcılar da parasına para katıyor ve zengin oluyor.Bir de tüketim çılgınlığının sebep olduğu fiyat artışları var.Aşırı tüketimden dolayı, ürünlere talep arttıkça ürünlerin fiyatları da doğal olarak artıyor.Çünkü denge böyle sağlanıyor; Arz talep meselesi.Yeterli üretim olmadığı için sürekli olarak tarım ürünlerini
ithal ediyoruz.
Bu tüketim çılgınlığı ne zamana kadar sürecek bilemiyoruz.Ama bu çılgınlığa bir son verme zamanı geldi sanırım.Çünkü insanlar artık çığırından çıktı.
Hepinize selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum.
Ayhan Yalçın