Bütün Kerpe tutkunlarına merhaba diyerek yazıma başlamak istiyorum.
Bir bilgeye sormuşlar ; Gerçek sevgi nedir?
Bilge cevap vermiş; Sevdiğinin bütün yükünü çekmek, ancak, ona yük olmamaktır.
Ben Kerpe’ye ilk geldiğim senelerde 10’lu yaşlarımdaydım. Kerpe o zamanlar adeta cennet gibi bir koydu. Muhteşem temizlikte bir deniz, pırıl pırıl kumlar alabildiğince uzanıyordu karşımızda. Kerpe’nin yükünü çekmek derken, o yıllarda musluklarımızdan şehir suyu akması bir kenara, herkes bahçesinde kuyu açtırmak mecburiyetindeydi. Yüzlerce metre derinlere inilerek, kayalara rastlanılarak, büyük zorluklar sonunda suya ulaşılıyordu. Babam da bahçemize kuyu açtırmış, suya ulaşınca deli gibi sevinmiştik. Elektrikler sürekli kesilir ve jeneratör kullanılarak elektrikli aletler çalıştırılırdı. Ama tüm bu zorluklara rağmen Kerpe o zamanlar Kerpe idi bana göre.
Babam yıllık iznini, Ağustos ayının sonlarına doğru aldığı için, annem, babam ve benle birlikte dört kardeşim bu dönemlerde Kerpe’ye evimize kalmaya gelirdik.15 gün kalır ve İstanbul’a geri dönerdik. Kaldığımız bu dönemlerde sürekli bir yağmur yağar, babam sarı yağmurluğunu ve sarı çizmelerini giyer, aşağıya tek olan bakkala gider, bir kaç günlük ekmeğimizi alır gelirdi. Şimdi bu yazıyı yazarken adeta çocukluk yıllarıma geri döndüm. Kerpe’nin sessiz sedasız, ıssız halleri gözümün önüne geldi. O zamanlar babam bize derdi ki, çocuklar arkadaşlarınıza Kerpe’yi pek anlatmayın, insanlar duyup ta buraya gelmesinler, denizimiz kirlenmesin derdi. Nereden bilebilirdik ki, bu kadar kalabalık olacak, hafta sonu insanlar sırt sırta yürüyecek. Nerede küçük taburelerde, incir ağacının gölgesinde çaylarımızı yudumladığımız yer…Çay içebilir miyiz diye sorduğumuz pek çok yer, yemek veriyoruz, cevabını yapıştırıveriyor hemen.
Sevgili Kerpe tutkunları, sayenizde ben de eski Kerpe günlerime geri döndüm. Ben 10’lu yaşlarımda Kerpe ile tanıştım ama, çocuklarım doğdukları andan itibaren Kerpe’yi tanıyorlar. Daha pek çok yıl Kerpe’de güneşin doğuşunu karşılayıp ,kayalıklardan güneşin batışını seyredeceğim. Eski Kerpe nasıldı diye merak edenler arkadaşlar varsa kısaca anlatmaya çalıştım, umarım keyif alarak okursunuz. Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, hepiniz sevgiyle kalın…
Aygül Onat