Neredeyse son üç yıldır fiziksel ve ruhsal sağlık, çevre ve iklim sorunları, küresel ısınma, kışın ortasında beklenilmeyen güneş, hayal kırıklıkları, ekonomik problemler, umutsuzluklar, mutsuzluklar, kayıplar, yaşam enerjisinin kaybolması, stres gibi birçok faktör insanların ruh sağlığını olumsuz derecede etkiledi ve biz ruh sağlığı uzmanlarının gündeminden de bu konu başlıkları hiç düşmedi. “ Hoş geldin 2023 ! ” dediğimiz şu günlerde, saatlerin birbirini hunharca kovaladığı anlarda, sağlıklı ve kaliteli bir ruh sağlığı için neler yapılmalı sorusu geliyor hemen aklımıza…
Yaşadığınız anın farkına varın ve hissedin! Yarını düşünmek önemli ama belirsiz bir yarın için gününüzü feda etmeyin. Bir yandan geçmişte yaşanılanlar bir yandan gelecek kaygısı sürekli kafanızda kaos yaratarak kaygı bozukluğuna sebebiyet verebilir. Oysa geçmiş bitti ve gelecek ise daha yaşanmadı. Unutmayın, hayatta herkes payına düşeni yaşar.
Çok düşünerek çıkmaz sokaklara girmeyin !..Çözüm odaklı olun ve problemlerinizi çözüm üreterek üstesinden gelmeye çalışın. Olumsuz zihniyet ve kaotik düşünceler karanlık bir dünyanın kapılarını açabilir. Bu da sizi iç dünyanızda aşılması zor bir duruma sokar ve çıkmaz sokaklara girebilirsiniz. Kendinizin felaketi olmayın..Unutmayın hayat süprizlerle dolu.
Kendinizi eleştirirken adaletli olun… Özgüveninizi parçalayacak yerle bir edecek eleştirileri kendinize yapmayın. Herkes hata yapabilir. Bu çok insani bir durum. Önemli olan ders çıkarmak. Kısır döngüye girmeyin ve problemlerin üstesinden “ Nasıl bir yol izlemeliyim ” sorusunu sorarak çıkmaya çalışın.Gerekirse uzmanlardan destek alın.
Sosyal Medyada kendinizi kıyaslamayın.. Gerçeklik ve sanal ortam farkını ve algısını kaybetmeyin. Sosyal medya araçlarında görünenler yapılanlar bir yanılsama olabilir. Sürekli çok güzel yemekler yenmesi, çok güzel yerlere gezmeye gidilmesi, çok süslü kıyafetlerin giyilmesi vs. normal hayat akışında mümkün olmayan şeylerdir. Bu insanların tüm yaşamlarının ve zamanlarının boyle geçtiği yanılgısına kapılmayın ve kendinizi kıyaslama noktasına getirmeyin.
Şükretmeyi ve Teşekkürü unutmayın… Özür dilemek, teşekkür etmek ve şükretmek hayatta vazgeçilmez erdemlerdir. Bu olguları yaşantımızın başköşesine koymalı ve yaşam formülümüzü buna göre düzenlemeliyiz. Çünkü sevgi muhabbet ve dostluklar nasıl ki paylaştıkça çoğalırsa, teşekkür etmek ve özür dilemek de sosyal ilişkilerin daha sağlam temeller üzerine oturmasına ve güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Bilinçli bir şekilde şükür duygusuna odaklanan insanlar ise daha üretken, enerjik ve yaşam memnuniyeti içinde yol alırlar. Şükreden insan en zor durumlarda dahi sabırlı ve metanetli olur. Sahip olduklarıyla yetinmeyi bilir. Şükür insanın ruhunun nefes almasıdır aslında. Güzel huylara sahip olmayı aracı kılar. Tüm bu bilgilerin ışığında;
Yeni yılınızın bol şükürlü, afiyetli, sağlıklı, sevgi dolu ve huzurlu geçmesini diliyorum. Bir sonra ki yazımızda görüşmek üzere… Sevgilerimle.
Dr. Pınar AYDOĞDU ARSLAN
Çok güzel anlatmışsın pınar Arslan sonuna kadar katılıyorum tebrikler… 👏👏
Dr. Pınar Aydoğdu Arslan keyifle yazılarını okumaktan zevk aldığım bilgilendirici bir o kadar keyif içeren yazıları bizimle buluşturduğu için çok mutluyum yazılarınız için teşekkürler devamlılığını dilerim.
Doktor hanımın yazılarına bir yakınım sayesinde okuma fırsatı buldum ve gayet keyif alarak sıkılmadan okuyorum Pınar Aydoğdu Arslan teşekkürler.