Göller üzerine
Göller,yeryüzünün inci damlaları..Birer vaha..Sisli bir orman içinde ya da hırçın kayaların arasında bakarsın ulu bir dağın doruğunda..
Al sana İznik gölü sıcaktır.Hemen kollarını açar sana,herşeyini paylaşır.
Sapanca ailenin yaramaz çocuğu gibidir.
Van gölü babadır,atadır,kadim çağlardan kalma.
Abant gölü boyundan büyük işler yapar hem romantiktir hem şehvetli.
Durusu gölü Kemal Tahir ona -uyu bakalım, uyu demiştir.Bu onun için yeter.
Göller sevilmez mi.Gölü sevmeyen kendini sevmez…
Ama göllerden bir göl var ki,
BAFA derler namına,
işte orada duracaksın arkadaş.Durup bir nefes alacaksın.
Bafa’yı karşıdan gördüğün zaman uzun uzun bakmalısın ona. Nefes alış verişini duymalısın değil mi ki canlıdır o da.Sonra bir adım daha yaklaşıp önünde saygı ile eğilmelisin.Çünkü Bafa yeraltı tanrısı Hades ile Afrodit’in kızıdır.Eğer seni kabul ederse ” gel ”
diyecektir
o zaman git yanına korkma kıpırdayan derisine dokun,
kokusunu içine çek.Artık sarmaş dolaş olabilirsin Bafayla.
Sana sonsuz renklerini sunacaktır cömertce,
hem güneşin hem de ayın yolladıkları binbir biçimde harelenir üzerinde.Ve babası Hades’in yerleştirdiği sert kayalar gençliğinde ona rehberlik etmiş,dinlenmekteler.sana hiç bilmediğin yeraltı renklerini sunarlar. Ne mutlu Bafa seni kabul etmiştir artık ,ondan kurtulamazsın.
i.ark