11. TİPİK MATLAR
Şah Matı Planlamak
Mat rastgele meydana gelmez. Gözünüzde canlandırarak şah matı kurmalısınız. Bundan sonra rakibinizin planınız için çalışmasını sağlamalısınız. Bunu yapmak kolay değildir çünkü kimse mat edilmek istemez. Başka bir deyişle şah mat yapmak için plan kurmalısınız.
Basit matlar sadece bir başlangıçtır. Mümkün olan birçok mat türü vardır, yüzlerce hatta binlerce… Bilinen birkaçını tanıyalım:
Arka Sıra Matı
Arka sıra matının diğer adı koridor matıdır ve ancak şaha karşı ağır taşla yapılabilir. Tahtanın kenarında olabileceği gibi rakip şah kendi taşları veya oppozisyonla sıkıştırılmışsa iç hatlarda da gerçekleştirilebilir.
1.Vc6+ Mat
Arap Matı
Bu mat adını, Arap tarzı satrançtan, vezir ve fil henüz günümüzdeki güçlerine ulaşmadan önceki oyun tarzından alır.
Kale, at ile işbirliği yaparak Arap matı yapıyor: 1…Kxa2+ Mat
Apolet Matı
1. Vc6+ Mat Omzunda apolet gibi duran kaleler, şahın kaçış karelerini kapatıyor.
Gueridon (Sehpa) Matı
Gueridon küçük bir Fransız sehpasıdır. Şah sehpanın üstünü temsil ederken onun arka çaprazında olan ve kaçmasını engelleyen taş ya da piyonlar sehpanın ayaklarını temsil ederler.
Anastasya Matı
Adını 1803’te Wilhelm Heinse’nin yazdığı Anastasya ve Satranç romanından alan Anastasya matı aslında arka sıra matının özel bir biçimidir.
Kale şah çekerken at ve kendi piyonu zavallı şahın yolunu keserler.
(ABD Satranç Federasyonu Eğitim Kitabı / Her Yönüyle Satranç / Peter Kurzdorfer )
Ölüm Öpücüğü
Vezirin şah yardımıyla yaptığı mat: Ölüm Öpücüğü!
Boden Matı
Beyaz fillerin işini siyah şahın yakınındaki kale ve at kolaylaştırmış.
Lolli Matı
Ölüm Öpücüğü gibi bir mat. Vezirin yardımcısı küçük bir piyon.
Blackburn Matı
3 hafif figür görevlerini ifa ediyorlar.
Kale – Fil Matı
c7 piyonu rakibe yardım ediyor! Önceden oynamış olsa şah oraya kaçardı.
Damiano Matı
Fil yolları tutmuş, atın tehdidine şah boyun eğmek zorunda.
(Satranç Eğitimi İçin El Kitabı / Richard James) ve (Satranç / Dr. Olgun Kulaç)
ÇOCUK DEYİP DE GEÇME!
Satranç, içinde bir sivrisineğin yıkanabileceği bir su aynı zamanda bir filin boğulabileceği bir okyanustur. 7 yaşından 77 yaşına değin herkesin aklını kullanarak oynayabileceği bir oyundur. Hem yaşıtların birbirleriyle oynadığı hem de dedelerin torunlarıyla da yarıştığı bir arenadır satranç tahtası.
Gambit Satranç Merkezi kurucusu rahmetli Savran Tekeli, küçük satranççılarla oynayıp onları özendirirdi.
Şimdilerde internette kurduğu 50+ Satranççılar Grubunu yöneten deneyimli satranççı Gürcan Köftecioğlu anlatıyor:
Üç dört yıl önce bir turnuvada oynuyoruz. Bir çocukla eşleştim ara turlarda. Ratingi de çok yüksek değil, maçın favorisiyim kanımca. 11-12 yaşlarında üzerinde bilinen bir markanın çocuk reyonundan alınmış kıyafetlerle geçti karşıma. 1. e4 oynadı ve her hamlesinde saldırdı da saldırdı. Saldırısına sağlam bir defans kurabilsem biliyorum ki bu tip oyuncuların savunması genelde epey zayıf oluyor kontratakla hemen direncini kıracağım. Fakat ne mümkün! Paçayı kurtarmaya uğraşıyorum, sıkıştırıyor, feda yapıyor, ben ter akıtıyorum, unvanlı oyuncu olsa dert etmeyeceğim ama ben de gurur yaptım. Neyse uzatmayayım feda ettiklerini geri feda ederek bir perpe yakaladım, konumu eşitledim. “Oh be” dedim içimden, Berabere olarak anlaştık, el sıkıştık. Tur bitti eve dönüyoruz. Baktım yaya geçidinden geçerken babası elinden tutuyor. “Eh be” dedim kendi kendime “bu kadar yıllık satranççıyım diye geçiniyorum ama çocuk reyonundan giyinen, babasının karşıdan karşıya geçirdiği çocuğa yenilmekten zor kurtuldum” diye hayıflandım içimden.