Düşünebildiğiniz gibi olabiliyor musunuz?
Güzel Kandıra’mızın dört ayrı köyünden sonraları Şile’ye bağlanan
Kadıköy’ü, Pınarlı, Akbal ve Esentepe (yadeş) köyleri karışımı
okur-yazar dahi olmayan ebeveynlere sahip ve beş kardeşin ikincisi
olarak Aydınlık Mahallesi’nde çevresi pırlanta değerinde komşulardan
oluşan, dayanışmanın , paylaşımın en üst seviyede olduğu komşuluk
ilişkileriyle büyüdüm.
Hiç bir komşumuz profesör, doktor ve mühendis değillerdi maalesef.
Mahallemde şunu öğrenmiştim ”FAYDALI OLABİLMEK”…..
Birkaç iyi adamdır, iyi insanlardır , denilenleri de tanımıştım. Gördüm
ki o kişiler zararsızlar fakat faydasızlar da.
Tercihimi o yaşlarda yapmıştım.1978-1980.
Babamın elinden bir çok iş gelirdi. Çok iyi üzüm budardı, çok iyi
şekilde ağaçlara aşı yapardı. Hep en iyisini yapmaya çalışırdı ve biz
en iyi meyveleri en güzellerini yerdik babamın getirdiklerinden.
Kandıra’mızın eski hallerinin resmini çizecek ressam tanımıyorum.
Çünkü bir maneviyatı tuvallere yansıtmak kolay olmasa gerek.
Ben o tuvallere resmi ülkemizin ve de yurt dışına dağılmış
Kandıra’mızın özel değerlerini bir araya düşünsel anlamda
birleştirerek resmediyorum.
İki yıl öncesiydi, üç yıl da olabilir, küçük bir olayı örnek olarak
anlatıp aslında özümüzün nerelerde olduğunu daha iyi görebiliriz.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ da yaşayan, Ömerli köylü olarak
iftihar ettiğimiz pırlantamız, ışığımız Emre YILDIZ kardeşimizin eşi
Adel ile Almanya’nın Berlin şehrine gittiğini öğrendiğimde, Berlin
Senfoni Orkesrası solisti olan yeğenim Murat AÇIKADA ve ailesi ile
tanışmalarını sağlamıştım. Şu anda bu iki özel Kandıra’lı çift çok iyi
dost oldular. Ve bu iki Kandıra’lı çift Pandemi döneminde benim
aracılığım ile Kandıra’ya ciddi sayılacak yardımda bulundular.
Ülkemizin, hatta dünyanın dört bir yanına dağılmış Kandıra’lı
değerleri birleştirip güzel ilçemiz için çok şeyler yapabileceğimizi
düşünüyorum.
KANDIRALI OLMAK AYRICALIKTIR.
HAYDİ KENETLENME ZAMANI ELLERİMİZİ BİRLEŞTİRELİM.
Çetin AKARSU
Emeğinize sağlık