İSTANBUL ETRAFINDA TÜRKMEN YERLEŞİMİ VE SIĞIRLIK YÖRÜKLERİ
Değerli ablalarım abilerim değerli panelist arkadaşlarım: Burada Yörüklerden söz ediyoruz. Yörükler Türkiye’yi oluşturan alelade grup değildir. Yörükler Osmanlı devletinin kurucu unsurudur. Sadece kurucu unsuru değildir. Yörük dendiğinde Osmanlı devletinin fetihlerinin öncesinde akıncı, sonrasında Evlad-ı Fatihan ve bulundukları bölgelerde savaşın ve barışın yükünü çeken Osmanlı’nın asıl unsurudur.
Ben konu başlığıma “İstanbul’un etrafında Türkmen yerleşimi ve Sığırlık Yörükleri” başlığını verdim. Tabii sözünü edeceğim her cümle başlıbaşına bir konu ağırlığında.
Öncelikle Anadolu’nun fethinde Yörükler Akıncı birliklerinde yer aldılar. Fetihler döneminde Osmanlı’nın askeriydi. Sonrasında da buraları elde tutan birlikleri oluşturuyorlardı. Daha Fatih öncesinde İstanbul feth edilmeden önce bütün Osmanlı sultanları İstanbul’u feth edebilmek için İstanbul’un çevresine güvenilir topluluklar yerleştirdi. Çanakkale’de Biga’nın bir kısmı. Lapseki haricinde ve Gelibolu tarafındaki Eceabat haricindeki bütün ilçeler Yörüklerle iskan edildi. Gelibolu’nun Tekirdağ tarafında Keşan’a da adını veren Topkeşan Yörükleri yerleştirildi. Malkara’ya Paşayiğit Türkmenleri Yörükleri yerleştirildi ve fetih öncesinde Kocaeli Yarımadası Yörükler ve Türkmenlerle bugün Manav olarak ifade ettiğimiz Türkmen ve Tatar gurupları yerleştirildi.
İstanbul feth edildiğinde ilk önce Taraklı ve Göynük’ün Türkmenleri yerleştirildi. Ardından Aksaray, Çarşamba gibi daha sonra Rumeli’den Anadolu’ya göçlerle de birlikte Drama Türkleri konar göçerleri yerleştirildi. İstanbul’un fethinden sonra Yörükler ve Türkmenler tabii Yörükler ve Türkmenler derken Kızılırmak’ın güneyindeki konar göçerlere Türkmen, Kızılırmak’ın batısındakilere de genellikle Yörük kelimesini kullanıyoruz.
Bugün Manav kelimesini de Yörüklerin yerleşik hayata geçmiş olanları için kullanıyoruz ancak Manav kelimesi sadece yerleşik hayata geçen Yörükler için yeterli değil. Manav kelimesi çok farklı alanlarda da kullanılıyor tabi oraya girmek istemiyorum ama sadece şunu ifade etmek istiyorum Türkmen’in konar göçerine “Yörük” denir ama Türkmenin yerleşiğine de “Yatuk” denir. Abdullah Abi itiraz edecek misin? (ifademe karşı Abdullah Köktürk;) “Kırgızistan ve Türkmenistan bölgesinde toplulukların önde gidenine Manav denir aynı zamanda” dedi. Mesela Kandıra bölgesinde yaptığım araştırmalarda tabi biz Türkler, Türkmenler Oğuzlar. Bir defa kandıra’nın yarısı demiyeyim de üçte biri Tatar. Bir kısmı Karluk Türkü, bir kısmı Özbek Oğuz da değiller dolayısıyla Türkmen de diyemiyoruz. Bunlara kandıra bölgesinde Marmara havzasında kültürel birlik oluşturdukları için Manav diyoruz. Ve yine sözü fazla uzatmadan 1800’lerde Osmanlı devleti nüfus sayımı da yapıyor bu arada bakıyor ki Osmanlı’da şu kadar nüfus var ama vergi alamıyoruz neden vergi alamıyoruz? Kimlerden vergi alamıyoruz Yörüklerden, Konar Göçerlerden vergi alamıyoruz, demiş ve bunları da bir proje kapsamında yerleşik hayata geçirmiş. İşte bugün daha önceden beri bölgede var olan Yörüklerin üzerine Sığırlık Yörükleri ve yine Karadeniz kıyısında Babalı’dan Karasu Denizköy’e kadar o bölgede sahil kesimine Yörükleri Osmanlı devleti yerleştirmiş. Bunların kısmen şu anda konar göçerlik yapanları yok ama bölgede yine kültürel özelliklerini devam ettiriyorlar. Muhtemelen bu bölgeye Karadeniz’den gelen kontrolsüz göçleri önlemek amacıyla yerleştirilmiş. Kıyı kesime yerleştirilmesinin sebebini böyle görüyorum. Bildiğim kadarıyla Babalı köyü Yörüklerinin burada Karadeniz’den gelen kontrolsüz göçleri kontrol etme görevi olduğunu biliyorum çünkü bu bölgeye gelip sızan bir takım topluluklar üç beş yıl veya sekiz on yıl bölgede kalabilmişler ama Babalı Yörükleri bunları orada pek fazla rahat bırakmamış ve İzmit’in daha iç bölgelerine yerleşmişler. Dolayısıyla Yörüklerin bulunduğu bölge kontrolsüz göçlerden muhafaza edilen bir bölge.
Yine bu bölge kontrolsüz göçlerin yanısıra Milli Mücadelede de Anadolu’ya göçlerde önemli katkı sağladı. Bu bölge halkı İstanbul’dan Ankara’ya geçenleri Manavıyla Türkmeniyle Yörüğüyle güvenli biçimde İzmit’e Adapazarı’na kadar ulaştırdılar. Bugün biz öz Türk kültürünü kaybolan Yörük kültürünü anlatmaya geldik ama ben Yörük kültürünün kaybolacağına inanmıyorum Yörük kültürü kaybolursa Türk milleti tarihten silinir Teşekkür ederim. (1.5.55’den1.15.44’e kadar)
Adem ARI’ya sorulan soru
“Efendim Adem hocama soruyorum: Sayın hocam bugünkü Kandıra ve Taşköprü bölgesindeki Manav dediğimiz Türklerimiz buralara ne zaman yerleşmeye başlamış Anadolu üzerinden mi Karadeniz üzerinden mi gelmiştir bu konuda bilginiz var mı efendim? Teşekkür ederim.
Adem ARI; “Türklerin 1071’den itibaren Anadolu’ya gelmeye başladığını görüyoruz. Türkler 1071’de Anadolu’ya geliyor. 1085 yılında İznik Selçuklu Devleti’ni kuruyorlar. Haçlı seferleri başladıktan sonra bu kıyı kesimdeki Türkmenler içerilere çekiliyorlar yani ne diyelim. Yani Marmara’dan Bursa’ya aşağı doğru bir hat çizelim Antalya’ya kadar olan hattın batısında olanlar içeriye çekiliyor. Adapazarı’nda Osmanlı beyliği ile Candaroğlu beyliği arasında Sakarya nehri sınır. Sakarya nehrinin ötesinde kalanlar Osmanlı öncesinden kalanlar. Osmanlı beyliği Selçuklular zamanında feth edilmiş Haçlılar zamanında kaybettiğimiz topraklarda kuruldu. Ve yine buraya gelenlere Tatarlar dedik. Kandıra’nın üçte ikisi yarısı demedim araştırırsam yarısı derim de yarısı demeye dilim şimdilik varmıyor. Kandıra’nın üçte birini Tatarlar oluşturuyor. Bugün Akçaova’nın tamamı, tamamına yakını Tatar’dır. İzmit Kandıra yolunun İzmit’ten Kandıra’ya giderken yolun sol kısmının tamamına yakını Tatar’dır. Sağ tarafı da yine Badın divanı falan derler Tatarlaraltı da denir şu anki cezaevinden Kandıra altına kadar ki o vadi Tatar’dır. Tatarların bir kısmı Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlardan gelme bir kısmı Timur zamanında Timur’un yerleştirdiği Tatarlardır. Bunun haricinde bölge İstanbul’a yakın olduğu için Celali isyanlarından rahatsız olanlar İstanbul’a gelemiyorlar İstanbul kabul etmediği için. İstanbul’a yakın Kandıra, İzmit, Adapazarı, Bursa Eskişehir bu bölgede bulunuyorlar ama Manavların en karışık yapıda olanları Kandıra İzmit bölgesinde çünkü köy isimlerine bakıyoruz Özbek köyü var Türkmen köyü var Azaklı köyü var Azaklı Kırım, Antaplı köyü var Antep, Horzum köyü var Harzem. Sadece köy isimlerine baktığımızda bile değil Türkiye’nin Türk dünyasının çok değişik coğrafyalarından gelenlerin burada oluşturduğu ortak bir kültürdür Manav kültürü diyelim” şeklinde soruyu cevaplandırdı.
hocam biz de manavız izmitin dağ köylerinden. babam bana manav ne demek diye sorduğumda bu bölgede sebze meyve tarım işleri yaptığımızdan saraya yakın olduğumuzdan osmanlı sarayına taze sebze meyve buralardan gidermiş tabi istanbul saraya yakın olduğu için marmara bölgesi.. yani sosyal bir ad dır manav. bugünkü anlamıyla yakın. sebze meyve satıcıları yapan bölgenin yerleştirilmiş türkmenleriyiz. manav diye bir topluluk var ama bir ırk yok sadece sosyal bir ad. tıpkı diğer türkmen gruplarında olduğu gibi (yörük, tahtacı, alevi) gibi uğraştıkları ekonomik faaliyetler veya inandıklari şeyler veya onları başkalarından ayıran şeylerle anılmışız.
osmanlı kayıtlarına baktığımızda sürekli göç hareketleri olmuş. 18.yy da 19.yy da 20.yy da mesela dağlarda türkmen köyleri olduğu gibi başka yabancı yerleşimler de yerleştirilmis buraya mesela 1800 lerde bulgaristan razgrad dan roman yerleşimleri olmuş izmit ve kandıra bölgesine roman köyleri kurulmuş izmit sancağı asayiş raporlarında ayıplı olaylar yaşanmış bunların kayıtlari var ve mesela tatar yerleşimleri(kandıra tatarahmet) olmuş. kırım kaybedilince. köyün muhtarına sorduğumda bana biz manavız demişti. vesaire vesaire bugün bu insanlar da( türkmen olmayanlar) kendilerine manav diyor kendilerini manav biliyor böyle bir karışım söz konusu ama yine de manav topluluğunun asıl ve baskın unsuru türkmenlerdir