FARKINDALIK-Psikolog Dr.Pınar ARSLAN

FARKINDALIK

yine hazan mevsimi geldi
yine yapraklar rüzgarların peşi sıra gidecek
yine deli gönlüm, yine bu mevsimde
hicranını yalnız başına çekecek
hüsranını yalnız çekecek

geleceksin belki de, o zaman
ne o yapraklar, ne o rüzgar ve ne ben olacağım
yine deli gönlüm, yine bu mevsimde
hicranını yalnız başına çekecek
hüsranını yalnız çekecek…

Nihavend Makamında sözü ve bestesi Şekip AYHAN ÖZIŞIK’ a ait bu güzel eser, bulunduğumuz Eylül ayını ne güzel de anlatıyor!

 Farkında olmadan yaz bitti ve sonbaharı karşıladık.  Mevsim geçişi  yaşıyoruz. Her geçen günün, saatlerin hızlıca geçtiği,  koşuşturmaların arasında  ömür denilen sürenin nasıl ve nerelerde tükendiğinin farkına varabiliyor muyuz gerçekten?

Modern hayatımız daha yoğun hale gelse de aslında farkındalık bir lüks değil  ruh sağlığımızı korumak için mutlak bir gereklilik haline dönüştü. Yapılan araştırmalar şimdiki an da yargılamadan, aşırı düşünmeden farkında olmanın,  kişilerin günlük yaşadığı baskılarla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olduğunu ve psikolojik iyi olma halini pozitif yönde etkilediğini ortaya koymuştur. Farkındalık, kişilerin belli bir anda düşüncelerine duygularına ve çevresine dikkat kesilmelerini teşvik etmek, durup derin bir nefes almak,   bulunulan çevrede varlığını ve anı hissetmeyi amaçlamaktadır.

Sosyal medyanın, ruhumuzu, benliğimizi, beynimizin tüm loblarını esir aldığı bir dönem yaşıyoruz. Sürekli parlak ve renkli bir ekranda parmakların kaydırıldığı bir dönemde  farkındalığın önemi daha da önem kazanmakta. Günlük yaşanılan olağan stres içinde kişilerin birbirini kıyasladığı, herkesin kusursuz bir hayat yaşadığını düşünmesiyle gerçekçi olmayan görüntü ve yaşantıları gördükçe,  sıradan geride kalmış ve kusurlu eksik olanın sadece biz olduğumuzu düşündüğümüz bir sanal ortamda farkındalığı hissetmek elbette mümkün değil.  Bu olumsuz düşünceler beynimizde sosyal acı, yetersizlik,  öfke, değersizlik duygularıyla  bağlantılı bölgeleri harekete geçirip bilinçaltımıza yerleşiyor.

Bu durumda zihinle savaşmak yerine  beynimizi doğru yönlendirebilmek  dijital dünyamıza detoks yapmak oldukça etkili olabilmektedir.

Bir bardak çayı – kahveyi yudumlayarak yavaşça içmek, sıcaklığını hissetmek, yürürken ayakların hareketini gözlemlemek, tatlı yerken tüm aromasını hissederek tadımlamak, gökyüzüne baktığında ayın ve yıldızların varlığını hissetmek, çiçek koklarken kokuyu tüm hücrelerinize kadar hissetmek… İnsan olduğumuzu  hatırlayarak hissetmek…

Yaprak hışırtılarıyla yürüdüğünüz bir yolda sesini ve kokusunu duyduğunuz bir yağmurun altında,  hafif bir rüzgarın yüzünüzü sevgiyle okşadığını hissettiğiniz  güzel ve sağlıklı  bir sonbahar diliyorum.

                                                                                                                                                    Sevgilerimle.

                                                                                                                              Psikolog Dr.Pınar ARSLAN